Sanat tarihçisi, emekli akademisyen Cihat Kürkçüoğlu'nun 'Şanlıurfa'da tarihi mirasımızı korumanın neresindeyiz?' başlığı altında ŞURKAV dergisinda çıkan yazısı 14 yıl sonra yeniden gündem oldu.
Çağdaş Güneş Gündüz tarafından sosyal medyada paylaşılan yazıda, son 100 yılda Urfa'da yıkılan bazı tarihi yapılar hatırlatılıyor:
İşte o yazı:
“İmar planlarının gerektirdiği yıkımlardan başka, 1930’lu yıllardan başlayarak 1980’li yıllara kadar Vali ya da Belediye Başkanları tarafından yıktırılan han, hamam, konak gibi tarihi binaların yerlerine aşağıda örnekleri verilen resmi binalar yapılmıştır.
Hatta bu binaların bazılarının inşaat taşları, Orta Çağ’dan kalma tarihi şehir surunun yıkılmasından elde edilmiştir.
“Eski Saray” yıkılarak yerine Şair Nabi İlkokulu, Haleplibahçe batısındaki Deyr Sargis/Aziz Efraim Manastırı (Hıdır İlyas Kilisesi) yıkılarak yerine Yakup Kalfa İlkokulu,
Osmanlı dönemine ait Hacı Kara Ağa Hanı yıkılarak yerine Hükümet Konağı,
Adını bilmediğimiz Osmanlı hanı yıkılarak yerine Şerif Özden İlkokulu,
Danakovan Hamamı yıkılarak yerine eski Sebze Hali, Gazhane Hanı yıkılarak yerine yeni Sebze Hali (Burası da 2008 yılında yıkılmıştır),
Harran Kapıdaki Askeri Kışla yerine Gazi Lisesi, Samsat Kapı’daki Kışla-i Hümayun yıkılarak yerine Urfa Lisesi (Bu günkü Atatürk Lisesi),
Tek katlı Sarayönü Karakolu yıkılarak yerine Hazar Pasajı,
Cumhuriyet döneminin ilk kütüphane binası yıkılarak yerine Turban Oteli (bugünkü ŞANMED Hastanesi),
Uray Oteli (Eski Belediye) yıkılarak yeri yaya kaldırımına terk edilmiş,
Vatan Mektebi yıkılarak yerine Sinema-Milli Eğitim Sağlık Merkezi ve Kız Lisesi,
Halkevi yıkılarak yerine Sarayönü Postanesi,
İdare-i Hususiye (Eski Adliye) yıkılarak yerine Kızılay Çay Bahçesi,
Vali Konağı yıkılarak yerine Cebeci İş Hanı,
Eski Cumhuriyet Mektebi yıkılarak yerine Cumhuriyet İlköğretim Okulu,
Halil-ür Rahman ve Bey Kapısı Hamamları yıkılarak yerlerine konut,
Akarbaşı’ndaki Arasa Hamamı (Eski Ara Hamamı’ndan ayrı) yıkılarak yerine Arasa (Buğday Pazarı) inşa edilmiştir.
1990’lı yıllarda Kapaklı Pasajı doğusundaki Ferahiye Sokak ve Zincirli Sokak çevrelerinde, Çifte Han - Ellisekiz Meydanı arasında, Kazancı Pazarı’ndan Hızanoğlu Camisi’ne ve Harran Kapısı’na giden yollar üzerinde tarihi evler yıkılarak yerlerine otopark ve betonarme iş hanları inşa edilmiş, böylece Urfa gibi benzeri bir daha yapılamayacak tarihi bir şehrin mimari dokusu hızla tahrip edilmiştir.
Ayrıca 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırı olarak Kentsel Sit alanı içerisindeki Şaban Hanı, Barutçu Hanı, Veli Bey Hamamı gibi tarihi yapılara bitişik betonarme yapılar inşa edilmiş ve bu tarihi yapıların görünümleri olumsuz yönde etkilenmiştir.
Barutçu Hanı’nın batısına bitişik Sakıplardan Halil Bey’in konağı tescilli olmasına rağmen yıkılarak yerine betonarme iş hanı yapılabilmiştir.
Arkeolojik Sit Alanları da tahripten payını alıyor…
Kentsel Sit Alanı’nda yapılan bu tahribatlar, Gaziantep eski yolunun şehir çıkışındaki
güneyinden başlayarak Halepli Bahçe, Mance Deresi, Yakubiye, Urfa Kalesi, Meliğin Eyvanı,
Şeyh Mes’ud, Molla Ömer, Ehber, Eyüp Peygamber Makamı ve Deyr Yakup’a kadar uzanan
Arkeolojik Sit alanında da devam etmiştir.
Büyük bir bölümü hazineye ait olan ve oldukça geniş olan bu alan, içerisinde Roma ve Bizans dönemlerinden kalma, çoğu mozaik, fresk, heykel ve kabartma süslemeli binlerce kaya mezarını, sarnıçları, karlıkları, antik taş ocaklarını, kaya kiliselerini barındırması nedeniyle 1979 yılında Arkeolojik Sit olarak tescil edilmiştir.
Etrafı tel örgü ile çevrelenerek sınırları belirlenmeyen bu alanda hiçbir bilimsel çalışma yapılmamış, maalesef zamanın Belediyelerinin ve Milli Emlak Müdürlüğünün ilgisiz kalmaları sonucunda Antik Edessa’nın bu önemli Arkeolojik Sit Alanı’na binlerce gecekondu inşa edilmiş, tarihi kaya mezarları evlerin foseptik çukuruna, antik taş ocağı mağaralar, karlıklar besici ahırlarına dönüştürülmüştür.''
MİLLET HANI VE BARUTÇU HANI'NIN DURUMU İÇİMİZİ ACITIYOR
Kırk yıldır Urfa adına sürdürdüğü feryadı bir kez daha gündeme getirdiği için Çağdaş Güneş Gündüz'e teşekkür eden Kürkçüoğlu, şu yorumu yaptı:
'Artık geçmişten ders çıkarıp, “OLAN OLMUŞ” deyip bugünden sonra neler yapmamız gerektiğine bakmamız lazım. MİLLET HANI’nın, BARUTÇU HANI’nın, yıkıma terk edilmiş tarihi hamamlarımızın ve birçok yapımızın mevcut halleri içimizi yakıyor. Bugüne kadar yapılan tüm tahribatlara rağmen UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan Urfa'nın ve Harran'ın asıl listeye alınması için gerekli çalışmaları bir an önce yapmalıyız. Bu tarihi şehrimizi hak ettiği güzelliği ve mimari mirası ile torunlarımıza emanet etmeliyiz. Tarihin bu kadim kentini tahrip edenleri suçladığımız gibi gelecek nesiller de bizi suçlamasın bari.''
Baraj Gazetesi
Gündem
Yayınlanma: 30 Aralık 2024 - 09:58
Güncelleme: 30 Aralık 2024 - 15:09
Urfa nasıl 'Alzheimer' oldu?
Son 100 yılda Urfa'daki bazı tarihi yapılar yok edildi. Cihat Kürkçüoğlu'nun 14 yıl önce ŞURKAV dergisinde yayınlanan 'Urfa'da tarihi mirasımızı korumanın neresindeyiz?' başlıklı yazısı Çağdaş Güneş Gündüz'ün paylaşımıyla yeniden gündem oldu. Kürkçüoğlu, bu yanlışlardan ders çıkarılması yönünde çağrı yaptı: 'Tahrip edenleri suçladığımız gibi gelecek nesiller de bizi suçlamasın bari.''
Gündem
30 Aralık 2024 - 09:58
Güncelleme: 30 Aralık 2024 - 15:09