Öyle bir hikayesi var ki, film olur!

Şanlıurfa'nın göbeği olarak kabul edilen Atatürk Mahallesinde yıllardır kaderine terk edilen Millet Hanı'nda uzun zamandan beri restorasyon çalışmaları durmuş durumda..

2014 yılında yapılan İhaleyi alan firma tarafından, beş yıldızlı, 300 yataklı butik otel ve alışveriş merkezi yapılmak üzere restorasyon çalışmalarına başladı. Ancak yüzde 60'a yakın kısmı tamamlanmışken, 2016 yılı ortalarında çalışmalar durdu.  Aradan geçen uzun yıllara rağmen yeni bir gelişme şimdilik söz konusu değil.

Başladığı zaman Urfa kamuoyunda büyük sevince ve heyecana sebep olan Proje sşimdilik büyük bir hayal kırıklığı. Çalışmalar başlar ve proje tamamlanırsa Güneydoğu Anadolu Bölgesi eşsiz bir turizm tesisi kazanmış olacak. 

EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ VE LOJMAN PROJESİ İÇİN KULLANACAKLARDI

Sanat Tarihçisi Cihat Kürkçüoğlu,  sosyal medyadan yaptığı bir paylaşımda,  ''Pişmiş tavuğun başına gelmeyen, filmlere konu olabilecek ibretlik bir hikâyesi var. Bir belgesel film yapımcısı bulursam belgesel filmini de çektirmek isterim.'' diyerek Millet Hanı'nın 43 yılda başına gelenleri şöyle özetlemişti: 

''1981 yılı idi. Urfa Müzesi’nde Uzman olarak görev yapıyordum. Millet Hanı’nın yıktırılarak yerine Emniyet Müdürlüğü hizmet binası ve lojmanları yapılacağı kulağıma gelmişti.

Ben hemen Müze Müdürümüz Adnan Mısır’ın onayını alarak hanın fotoğraflarını çekip, anıt tescil fişini doldurdum ve hazırladığım bir raporu Vali beyden habersiz yardımcısına imzalatarak tescil edilmek üzere Kültür Bakanlığına gönderdim.

Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu 23.07.1981/A-2996 tarih ve sayılı karar ile hanı tescil etti. Karar dokuzuncu ayın başlarında Valiliğimize ulaştı.

Kararın Valiliğe ulaşmasından sonra Vali Erdoğan Cebeci o zaman çok sinirlenmiş, beni makamına çağırarak tabir yerinde ise iyice bir fırçalamış, bir daha bu tür rapor ve fotoğrafların kendi imzası olamadan Bakanlığa gönderilmemesi talimatını vermişti.

O günden sonra 30 yıl Millet Hanı benim sevdam oldu.

Fırsat buldukça Kültür ve Turizm Bakanlarımızın (Erkan Mumcu, Atilla Koç), Valilerimizin (Muzaffer Dilek, Şükrü Kocatepe, Şemsettin Uzun, Yusuf Yavaşcan) ve Belediye Başkanlarımızın (Dr.Ahmet Eşref Fakıbaba) dikkatlerini bu han üzerine çekmeye çalıştım. Kendilerini bu hana götürerek gezdirdim ve değerlendirilmesi gerektiğini anlattım.

Bakanlar ilgilendiler ancak Bakanlıktan ayrılmaları sonunda her şey sil baştan oluyordu. Her Vali değiştiğinde de yeni gelene sil baştan anlatıyorduk.

Valilerimizden Muzaffer Dilek 2002 yılında bu hanı Topkapı Sarayı’ndan sonra Türkiye’nin en büyük müzesi yapmak üzere İl Özel İdaresi adına çalışmalara başladı. Projelerini hazırlattı. Ancak tayini çıktıktan sonra göreve gelen Valilere yeniden anlatmaya başladım.

Sayın Şükrü Kocatepe restorasyonuna başlamaya karar verdi, ancak kısa süre sonra tayini çıktı.

Yerine gelen Vali Şemsettin Uzun’a anlattım. 15 Haziran 2005 tarihinde Şemsettin Bey, Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba ve o dönem milletvekilimiz Faruk Bayrak ile Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’a Ankara’da Bakanlık makamında; burasının içerisinde müze, kütüphane olacak bir Kültür Merkezi’ne dönüştürülmesini anlattık ve Sayın Bakan olur verdi.

Ben Sayın Valimiz Şemsettin Uzun’a; “BU HANIN RESTORE EDİLDİĞİNİ, HİZMETE GİRDİĞİNİ GÖREYİM, SONRA ALLAH CANIMI ALSIN” demiştim. Vali Bey de bu dileğimden çok etkilenmiş Urfa’ya döner dönmez hanın restorasyonuna ödenek ayırdı. Hemen çalışmalara başladık. O yıl yaz tatiline gitmeyerek hanın yıkılan kısımlarının temellerini bulmak üzere Müze Müdürlüğü adına arkeolojik kazılar yaptım.

Ancak Şemsettin Bey’in de tayini çıktı. Yerine gelen Vali Yusuf Yavaşcan restorasyon için 500.000 Tl ödenek ayırdı. Ancak sonradan bu ödeneği Mahmut Nedim Kürkçüoğlu’ konağı restorasyonuna harcadı ve konağın restorasyonunu bitirerek Kurtuluş Müzesi olarak hizmete açtı.

FAKIBABA, KÜLTÜR MERKEZİ VE KENT MÜZESİ YAPMAK İSTEMİŞTİ

Yusuf Yavaşcan döneminde, 2007 yılında bu kez Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba Millet Hanını’nı Kültür Merkezi ve Kent Müzesi yapmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Belediyeye devrini talep etti. Bakanlıkla yapılan görüşmeler olumlu yönde iken burasını otel yapmak isteyenler devreye girerek devri engellediler. Bunun üzerine Fakıbaba temellerine kadar yıkılmış olan Mahmutoğlu Kulesi’ni restore ederek KENT MÜZESİ’ne dönüştürdü ve 28 Mart 2014’de hizmete açtı.

Daha sonra han, otel yapılması için iki kez özel sektöre verildi. Son olarak alan firma otel projesi doğrultusunda restorasyona başladı. Çalışmalarını epey de ilerletti. Bu kez yine bazı aksaklıklar oldu ve restorasyon durdu. Ve bugünlere gelindi.''

Fethi Yavuztürk