Yerel Tarih Araştırmacısı Av.Müslüm Akalın, Urfa'nın geçmişine ışık tutmaya devam ediyor. Son çalışmasında 'Ellisekiz Meydanı adı nereden geliyor?' sorusuna yanıt bulmaya çalışan Akalın, dikkat çekici bilgilere ulaştı.
Araştırmalarında 'Ellisekiz Meydanı' ismine tek bir yerde, Urfa Şer’i Sicil Defterinin 1887 tarih ve 224 numaralı Süryanilerle ilgili kararında rastlayan Akalın, bu tabirin halk ağzına nasıl yerleştiğini irdeledi.
ORTAK HAFIZA BÖYLE DİYOR: HAMAM ÇÖKTÜ, 58 KADIN VE KIZ HAYATINI KAYBETTİ
'Ellisekiz Meydanı ile ilgili bu çalışmada, 1930 ve 1940’lı yıllarda bu meydan ya da komşusu olan mahallelerde doğmuş olup çocukluk ve gençlik çağlarından sonra Urfa’da başka mahallelere ya da Urfa dışındaki şehirlere göçmüş bulunan kişilerle görüştüğünü, hemen hemen aynı cevapları aldığını vurgulayan Akalın, söz konusu hikayeyi şöyle anlattı:
''Tanıkların, önceki kuşaklardan nakledilen benzer hikâyeleri aktardıkları anlatımlara göre, bugünkü 11 Nisan Kurtuluş İlkokulu’nun yerinde, birçoğunda olduğu gibi işleticisi gayrı müslim olan eski bir hamam bulunuyormuş. Tarihi tam bilinmeyen uzun bir zaman önce kalabalık bir “kadınlar günü”, “doğdu hamamı” ya da bir “gelin hamamı” gününde hamamın yıkılması/çökmesiyle içindekiler enkaz altında kalmış ve enkazdan kurtarılamayan ellisekiz kadın ve kız hayatlarını kaybetmiş, bu olaydan dolayı meydana “Ellisekiz Meydanı” denilmeye başlanmış.
YIKILAN HAMAMIN ÜZERİNE OKUL İNŞA EDİLMİŞ'
Hamam harabesinin temizlenmesinden sonra uzun zaman boş kalan arazinin üzerine ise daha sonraki yıllarda halen de var olan okul binası inşa edilmiş..
Urfa’da, çok sayıda eski cami, zaviye, tekke, çeşme gibi binaların sahipsizlik ve ilgisizlik nedeniyle harap olmaları nedeniyle memleketteki hayırseverlerce onarıldığına ilişkin yüzlerce örnek bulunmaktadır.
SOMUT KANIT BULUNAMADI
Burada 250 yıllık bu hamamın da zamana yenilerek harap hale geldiği ve sahipsizlikten uzun zaman harabe kalan hamamın enkazının temizlenmesinden sonra arsasının üzerine daha sonraki yıllarda halen de mevcut olan okul binasının inşa edilmiş olduğu sabit ise de, hamamın çökmesiyle gerçekleştiği söylenen kadın/kızların ölümlerine dair -mesela bir tek mezartaşı, ya da hayatını kaybetmiş olan aile üyeleriyle ilgili bireysel hikâyeler gibi- hiçbir somut kanıt bulunmamaktadır.
BİR BAŞKA HİKAYE DAHA VAR
Elimizdeki “Ellisekiz Meydanı” ifadesinin yer aldığı 227/2 sayılı Urfa Şer’i Sicil Defterinin 224 numaralı kararı 1887 tarihini taşıdığına göre, aktarıcı tanıkların beyanlarının; doğumlarından en az 70-80 yıl öncesine ait olan bilgilerin nakli mahiyetinde olacağı tabiidir. Ancak, yerine okul binasının inşa edildiği Hacıbey Hamamı’nın varlığı dışında somut herhangi bir kanıta dayanmasa da mahallenin, etnik, sosyal ve ekonomik yapıları biribirinden farklı eğitimli kişilerinin, ailelerinden ve çevrelerinden devralmış oldukları sözlü kültürü benzer ayrıntı ve motiflerle aktarmalarının mahallenin ortak hafızasında yer alan bir hikâyeye işaret ettiği de gözden uzak tutulmamalıdır.
Halk arasında kullanılan ancak dönemin kayıt ve arşivlerde rastlamadığımız “Ellisekiz Meydanı” ifadesine yalnızca Süryaniler’le ilgili bir kayıtta rastlanıldığına yukarıda değinilmişti. Osmanlı İmparatorluğu’nda gayrımüslimler için getirilmiş bulunan Kilise inşa ve onarımı hususundaki yasak ve sınırlamalara Sultan Abdulmecit döneminde çıkartılan “Gülhane Hattı Hümâyunu” (1839) ve “Islahat Fermanı” (1856) ile getirilen esnemeler sonucunda harap kiliselerin onarımı ve yeni Kilise inşasıyla ilgili kolaylıklar getirilmişti. Birçok yerde olduğu gibi Urfa’da da gayrımüslim cemaatler yapacakları başvurularda alacakları izinnamelerle artık kiliselerini onarım ve inşa imkânı bulacaklardı. Süryanilerin Hacıgazi Mahallesinde onarım ve inşa izni istediği Kilise, Süryani Kadim Cemaatine ait “Aziz Pavlus-Aziz Petrus Kilisesi ” idi 1861 yılında açılışı yapılan Kilise’nin 1858 yılında başlayan izin sürecinde Süryani Cemaati için onarım izni yanında “.. Kiliseye gelmeleri için ayinleri gereğince çan çalmayıp tahta çalmalarına kimse tarafından müdahale olunmamasına.. kadim kilisede âyin icrası sırasında Müslüman ahaliyi huzursuz edecek derecede şamata etmeyerek tahta çalmalarına ve kendi hallerinde ayin icralarının önlenmemesi gerektiğine Divan-ı Hümayundan ifade..” kılınmış olması gibi kolaylıklar sağlanmasının cemaatte büyük bir sevinç yaratmış olduğu şüphesizdir. Yunanî ve Milâdî takvimleri bir arada kullanan Süryanilerin minnet duygularıyla dolu büyük sevinçle karşıladıkları 1858 yılındaki bu olayın anısına, 58 tarihine atfen meydan için kullandıkları hususu bir ihtimal olarak düşünülebilir.''
GEREKLİ DÜZENLEMELER YAPILIRSA, 'ELLİSEKİZ MEYDANI'NA UNESCO YOLU AÇILIR
Araştırmasının sonuç bölümünde, dünyanın birçok yerinde, yüzyılları aşarak günümüze gelebilen ve genellikle çevresindeki dinî binaların kapılarının açıldığı bu tür kadim meydanların büyük özenle korunduğunu, şehre hem değer kattığını hem de önemli bir turizm geliri sağladığını vurgulayan Akalın, Ellisekiz Meydanı’nın sahip olduğu, cami, kilise, tekke, okul, çeşme, geleneksel evler gibi zengin tarihi mimari ve kültürel değerleriyle emsallerinden çok daha üstün bir yere sahip olduğunu belirtti ve şu yorumu yaptı:
''Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun bu meydanla ilgili olarak vermiş olduğu 2010 tarihli tescil kararından sonra meydanın çevresindeki kültür varlığı mahiyetindeki evlerden başka meydanın bizzat kendisi de yasal koruma altına alınmış olup meydanın tarihî, kültürel, dokusu ve siluetiyle ilgili her türlü mimarî/fizikî proje ya da müdahalenin ancak sıkı bir denetim ve ancak Kurul izniyle gerçekleşebilmesi zorunlu hale gelmiştir.
İmar mecburiyetlerinin dışında böylesine önemli bir çifte koruma kalkanına da sahip olan sorumlu kurumların, görüntü kirliliği nedeniyle turistlerin fotoğraf çekmelerinin bile artık mümkün bulunmadığı bu eşsiz tarihî meydanı acil olarak gündemlerine almalıdırlar.
Bu düzenlemelerin Kurul Kararı doğrultusunda ve turizmin gereklerine göre yapılması halinde yapacakları hizmet, belki de Göbeklitepe’den sonra Urfa’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne önemli bir kültür varlığı daha eklemesinin yolunu açacaktır.''
Baraj Gazetesi
Turizm
Yayınlanma: 17 Aralık 2024 - 13:32
Güncelleme: 17 Aralık 2024 - 14:03
'Ellisekiz Meydanı' adı nereden geliyor?
Av.Müslüm Akalın, 'Ellisekiz Meydanı' tarihini araştırdı.11 Nisan Kurtuluş İlkokulunun bulunduğu yerde eski bir hamam olduğu, kalabalık bir günde hamamın çöktüğü ve 58 kadın ve kızın hayatını kaybettiği bilgisini çocukluğu ve gençliği bu buralarda geçmiş kişilere dayanarak anlatan ve bu isimle ilgili bir başka ihtimale dikkat çeken Akalın, sonuç bölümünde yetkililere çağrı yaptı: 'Gerekli düzenlemeler yapılırsa Ellisekiz Meydanı'na UNESCO yolu açılır'
Turizm
17 Aralık 2024 - 13:32
Güncelleme: 17 Aralık 2024 - 14:03