İl genelinde faaliyetv gösteren fırınların birçoğu sahur vaktine kadar vatandaşların getirdikleri külünçeleri pişiriyor.
Evlerde büyük özenle hazırlanan külünçeler, yapım aşamasını tamamlayıp fırınlarda kızardıktan sonra misafirlere ikram edilmek üzere mutfakta yerini alıyor.
Her bayram bu geleceği yaşattıklarını söyleyen vatandaşlar, ''Önceden alınan malzemeler hamur aşamasının ardından uzunca bir süre mayalanmaya bırakılması ve ardından bunların yine aynı özenle açılıp çörekler haline gelmesinin ardından bu defa fırınlama işlemleri ile birlikte toplam bir günümüzü almaktadır. Atalarımızdan kültürel bir mutfak mirası olarak kalan külünçeyi bu bayram da misafirlerimize ikram etmekten memnununluk duyacağız” şeklinde konuştular.
Külünçe 2018'de ŞUTSO'nun girişimleriyle Şanlıurfa adına tescillenmiş, Coğrafi İşaret ve Tescil Belgeli ürünler arasında yerini almıştı.
KÜLÜNÇE NASIL YAPILIR?
Şanlıurfa) Külünçe’si yörenin ünlü fırıncılık mamullerinden olup tarihi kayıtlarda yeri bulunmaktadır. Bu sebeple Urfa mutfağının önemli zenginliklerdendir. Günümüze kuşaklar boyunca aktarılarak ulaşmıştır. Üründe kullanılan malzemelerin oluşturduğu farklılık ile birlikte tahta kalıplar ile süslemesi sadece lezzet değil görselliği ve sunumu da ön plana çıkaran özel bir üründür.
Urfa (Şanlıurfa) Külünçesi’nin yapımı ustalık gerektirmektedir.Urfa (Şanlıurfa) Külünçesi yöre adı bilinirlik kazanmış önemli hamur işleri arasındadır. Tatlı ve tuzlu olarak iki çeşitte yapılır. Her ikisinin üretim metodu aynıdır. Urfa'nın M.S. 494-507 yıllarını anlatan Mar-Yeşua Vakayinamesi kitabında Amid (Diyarbakır) kuşatmalarında 40 bin askerin aylarca ekmek ve peksimet ihtiyacı Urfa'dan karşılandığı, Amid'in muayyen zamanlarda kuşatıldığı yazılıdır.
Bu kuşatmalarda ordunun tüm ekmek ve peksimet ihtiyaçlarını yine Urfa'nın karşıladığına dair geniş bilgiler bulunmaktadır. Uzun yılların kültürel birikimi ve ustalık ile günümüze ulaşan Urfa (Şanlıurfa) Külünçesi yörenin önemli değerlerindendir. Bu sebeple Ramazan aylarında sahur vaktinde, özel günlerde ve misafir ikramlarında sunulmaktadır.Üretim metodunda hamurdan parçalar alınıp, yumak yapılır ve yuvarlak şekil verilir. Hamurun yuvarlak şekline “külünçe”, yuvarlağın bıçakla dörde bölünerek oluşturulan üçgen şekline de “peksimet” denir. Ancak günümüzde genel olarak her iki şekline de “külünçe” ifadesi kullanılabilmektedir.
Külünçe (peksimet) Nakışı: Tahta üzerine çiçek ya da çok çeşitli şekillerin oyulmuş olduğu tahta kalıplardır. Tahta kalıplar hamurun üzerini süslemek amacıyla kullanılmaktadır. Külünçe Bazısı (merdane): Düz veya çizgili olarak oyulmuş ve hamur açmaya yarayan silindir araçtır.
Sadeyağ: Yörede yetişen ivesi koyunlarının sütlerinden elde edilen sadeyağdır. Külünçe Dermeni: Mahlep (Prunus mahaleb), çemen (Trigonella foenum-graecum), tarçın (Cinnamomum), muskat (Myristica), karanfil (Syzgium aromaticum / Eugenia caryophyllata), rezene (Foeniculum vulgare) baharatlarının karışımıdır. Küncü: Susamın yöresel adıdır. Kara Havuç: Çörek otunun (Nigella sativa) yöresel adıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: