Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneğinin (OHSAD) her yıl "Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları" adıyla düzenlediği kurultayın bu yıl 14’üncüsü yapılıyor. 9-13 Nisan 2025 tarihleri arasında, "Sağlıkta Ortak Gelecek" teması çerçevesinde gerçekleştirilen 14. OHSAD Kurultayı’nda, sağlık alanındaki paydaşlar bir araya gelerek sağlıktaki son gelişmeleri ve geleceği konuşuyor.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 14. OHSAD Kurultayı’nda katılımcılara hitap etti. Bakan Memişoğlu, "Sektörün öncelikli amacı, hepimizin en önemli amacı ve ana amacı, insanlara hizmet etmek. Bunun yönetsel tarafı farklı olabilir, finansal tarafı farklı olabilir, kuralları farklı olabilir ama tek amacımız var öncelikli olarak, o da insanlara hizmet etmek. Paydaşlarımızın her birinin insanlara fayda üretme şekli farklı olabilir. Mesela kiminiz koruyucu sağlık açısından, kiminiz tedavi etmek açısından, kiminiz üretimle hizmet verirsiniz ama sonuçta hepimizin ortak amacı insanımıza iyi sağlık hizmeti sunmaktır" dedi.
Dünyada, Türkiye’deki sağlık sisteminin çok iyi olduğunun konuşulduğunu belirten Memişoğlu, "Bu esasında beşeri sermayenin Türkiye’deki zenginliğinin ve kalitesinin şansıdır. Biz ne yaparsak yapalım binalar da yapsak, en son teknolojiyi de getirsek hekimlerimizin, sağlık çalışanlarımızın kalitesi, yöneticilerimizin, iş insanlarımızın başarısı ve kalitesi bu başarıyı getirmiştir. Sağlık çalışanları da öyle, sizler de öylesiniz. Bizim bunu daha iyi nasıl yapabileceğimizi tartışmamız gerekiyor, sizleri nasıl daha çok destekleyebiliriz konusunu tartışmamız gerekiyor. Türkiye’de özellikle son zamanlarda soruların çoğunluğu ‘Sen ne yaptın, siz ne yaptınız?’ sorusudur. Ama doğrusu ‘Ben ne yaptım, biz ne yaptık?’ sorularının sorulmasıdır. Önce ‘Ben ne yaptım, biz ne yaptık?’ diye sorarsanız esasında bu konuda çözümü de kolaylaştırmış olursunuz" ifadelerini kullandı.
Bakan Memişoğlu, Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan bahsederek, "Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayetiyle, iradesiyle, liderliğiyle gerçekten sağlıkta büyük başarıya imza attı. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın birçok taslağı ve dosyası 1970’li yıllardan beri TBMM’de tartışıldı, raporlandı ancak ortaya yönetsel bir irade koyulamadı. Yönetsel irade koyulamamasının en büyük sebebi paradigma değişikliğinin yapılmamasıydı. Çünkü paradigma değiştirmeniz gerekiyordu, çünkü hekim odaklı sağlık sisteminden insan odaklı sağlık sistemine dönüşmeniz gerekiyordu. Ulaşılabilir sağlık sistemi kurmanız gerekiyordu. Ve kapsayıcı, eşit, adaletli ödeme sistemleri geliştirmeniz gerekiyordu. En önemlisi de belki de çoğumuzun da çok da önemsemediği standartlar oluşturup bu standartlar üzerinde yönetsel ve sistemi büyütme anlamında hareket etmeniz gerekiyordu. Kalite standartları, hastane standartlarının oluşturulması. Hepsi kurala bağlandı. Bu kural üzerinden de büyümeye devam edildi. Burada en önemli unsurlardan bir tanesi neydi; devletin girişimcisine, özel sektöre güveni ve onun önünü açması. Eğer özel sektörü lokomotif olarak kullanmasak sağlıkta dönüşümün ne kalitesini yakalayabilirdik ne de bugün dünyadaki başarısını yakalayabilirdik" şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanı Memişoğlu, konuşmasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Hazine ve Maliye Bakanı’na Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) konusunda verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ederek, "Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanım, Sayın Hazine ve Maliye Bakanım, iki Bakanıma da Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) konusunda verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Oturup bu konuyu hep beraber realize edecek iradeyi gösteriyorlar. Bu konuda da hep beraber çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Bakan Memişoğlu, sağlığın sadece hizmetle sınırlı kalmaması gerektiğini üretim modeliyle desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Sağlık hizmetini çok iyi sürdürüyoruz ama sağlıkla ilgili üretim konusunda yol almamız gerekiyor. ‘Üreten Sağlık’ modelimizle, bilgili ve çalışkan insanlarla bilim üreterek, üretilen bilgiyi ürün haline getirerek ülkemize ekonomik gelir kazandırmanın ekosistemini kuracağız. Sadece sağlık turizmiyle değil sağlığın bilimini, teknolojisini üreterek de ekonomik gelir elde edilmesini sağlayacağız" dedi.
Sağlık Bakanı Memişoğlu, yaptıkları çalışmalar hakkında şu bilgi verdi:
"Sağlık Bakanlığı olarak biz hastane hizmetlerinin standartlarını oluştururuz, bu standartlara göre hizmet verilmesini planlarız ve kontrol ederiz. Üniversite hastanesi, vakıf üniversitesi, özel üniversite, kamu hastanesi, artık bu konuda tek standardize hastane hizmetleri olmak zorunda. Herkes aynı standartla hizmet etmek durumunda. Onun için bu konuda çalışıyoruz. Bizim sağlık Bakanlığı olarak önceliğimiz şu anda biz kanıta dayalı tıp uygulamalarını doğru yapıp yapmadığınızın kontrol edilmesiyle bunun karşılığında hastanın ne durumda olduğunun ölçülmesidir bizim hedefimiz. Önceliğimiz budur. Onun için bu yönde çalışıyoruz."
Sağlık Bakanı Memişoğlu, COVID-19 pandemisinin Türkiye’de hep beraber çok iyi yönetildiğini, dünyaya çok iyi örnek olunduğunu, dünyada herkesin Türkiye’deki sağlık sisteminin başarısını gördüğünü söyledi. Sağlık Bakanı Memişoğlu bu konuda sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağlıkta güven endeksi denilen bir endeks var. Siz bedeninizi, canınızı güvenmediğiniz hiç kimseye emanet edemezsiniz. Onun için güven çok değerlidir, önemlidir. Güven endeksini kaybetmek en büyük riskimizdir. Güven endeksimiz bugün risk altındadır. Özel sektörümüz risk altındadır. Dünyanın en kaliteli sağlık hizmetini veren, gerçekten büyük bir sermaye riskiyle bu işe giren, hakkıyla bu işi yapanlara haksızlık yapıyor demektir eğer güven endeksini düşürüyorsa özel sektörün. Bunun vebali hepimizindir. Önce aramızdaki bu güven endeksini düşürenlerle mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Bununla ilgili hiçbir toleransımız olmayacak."
Sağlık turizmi konusunda da çalıştıklarına değinen Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Sağlık meslek mensupları yönetmeliğini çıkardık. Artık bizim kontrolümüz haricinde hiçbir sağlık hizmetinin verilmesini istemiyoruz. Bu merkezlerin sağlık hizmeti sunucusu olarak kontrol ve standardize edilmesi gerektiği için bunlarla ilgili çalışmaları yaptık" diye konuştu.
Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsünü yeniden yapılandırdıklarını anlatan Sağlık Bakanı Memişoğlu, bunun hem ödeme sistemlerinde hem de cezalandırma, denetleme konusundaki farklılıkları değiştirecek yapı olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanı Memişoğlu, kaliteyi önemsediklerini, bunun için gece gündüz çalışarak iyi şeyler yapmaya çalıştıklarını bildirerek, "Biz iyi bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Sizlerle istişare ediyoruz konuşuyoruz. Bazılarınız memnun olmayabilir. Bu konuda bizim her zaman istişareye açık olduğumuzu, niyetimizin salih olduğunu bilmenizi istiyorum. Sistemi düzenlerken herkesin fikrini alacağız, hep açık olacağız her zaman ifade ettiğim gibi" dedi.
Birinci basamakta tedavi olacak bir hastanın üçüncü basamakta tedavi edilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Türkiye sağlıkta gerçekten etrafındaki ülkelere rol model olacak bir ülke. Biz çok şeyi başardık, çok iyi yerlerdeyiz ve daha iyi olmak için uğraşıyoruz" diye konuştu.
Sağlık Bakanı Memişoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Esasında biz hastalık kültürüyle çalışıyoruz, bizim sağlık kültürüyle çalışmamız gerekiyor. İnsanlara önce sağlıklı kalmayı öğretmemiz, bunu teşvik etmemiz lazım, sonra hastalanan insanlara gerekli yerde, doğru yerde, doğru zamanda etkin tedaviyi yaptırmamız lazım."
Yorumlar
Kalan Karakter: