Tarih: 14.02.2024 10:37

Ya yağmur yağar da siyanür Fırat'a karışırsa...

Facebook Twitter Linked-in

Erzincan'da altın madeninde yaşanan toprak kaymasının ardından Fırat'ın hayat verdiği Urfa'yı da siyanür korkusu sardı.

 

Uzmanlar, kayan zehirli çamurun Fırat Nehri'ne karışması durumunda ise büyük bir felaketin yaşanacağı uyarısını yapıyor.

 

Yer Bilimci Prof. Dr. Süleyman Pampal,   “Altının çıkarılması için işlenen zehirli siyanürlü madde ve onun için kimyasal kullanılan, altını ayırmak için işlemden geçirilen toprak bu maalesef.  Üst üste yığılmış bir dağ gibi bir yığın olmuş.  Bu mevki Fırat Nehrine de 700-800 metre mesafede, çok yakın. Fırat’a karışması demek bütün yaşamın bitmesi demek. Fırat’a ulaşması acilen önlenmelidir. O vadinin önü kapatılmalıdır.' dedi. 

 

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, haberlerin gündem olmasının ardından ise gerekli ölçümlerin yapıldığını ve siyanür tehlikesinin bulunmadığını duyurdu.

 

BÜYÜK BİR YAĞMURDA FIRAT NEHRİNE KARIŞMA OLASILIĞI VAR

 

Anagold şirketine ait Çöpler Altın Madeninde Haziran 2022’de de siyanürlü altın çıkarma işlemi sırasında ana cevhere siyanürlü solüsyon taşıyan boruların patlaması sonucu toprağa siyanür karışmış, Metalürji Mühendisi Cemalletin Küçük, her ne kadar siyanür solüsyonu nehre kadar ulaşmamış olsa da bunun solüsyonun yeraltı sularına karışmadığı anlamına gelmediğini söylemiş ve değerlendirmeyi yapmıştı:

 

“Burada siyanürlü altın işletmesi var. Altın işletmeciliğinin yapıldığı yerde bir ton suya yaklaşıp 2 kilograma yakın siyanür tuzu katılır ve bu bir solüsyon olur. Bu solüsyon da kırılmış ve öğütülmüş cevher üzerine yağmurlama yöntemi ile serpilir. 6 ile 12 metre kalınlığındaki bir cevherin üzerine yağdırma işlemi yapılarak altın sıyrılıp buradan alınır. Teknik kısmı budur…

 

Miligram seviyesinde bile insan bedenine irdiğinde siyanürün insanları öldürdüğü biliniyor. Çok ağır bir zehirdir. Varsayalım ki bugün şu kadar miktarda bir siyanür sızıntısı oldu. Miktar olarak suya (nehre) ulaşmamış olması yeraltı sularına karışmadığı anlamına gelmez. Yeraltına sızmıştır. İleride yavaş yavaş zehirlenmelere sebebiyet verecektir.

 

Siyanürün pH’ı düştüğünde buharlaşıp kilometrelerce öteye gidip havzada çeşitli ağır metallerin çözülmesine de sebebiyet verecektir. Onun için ani olarak balıkların ya da diğer canlıların ölümünü beklemek doğru değil şu anda. Ama bu büyük bir felakettir ve ileride yaşanacak olan felaketlerin habercisidir. Büyük bir yağmur yağdığında büyük bir taşmada bunun Fırat Nehri’ne karışması olasılığı var.  Cezanın ötesinde bu kimyasal tesislerin kapatılması gerekiyor››

 

SUYA SİYANÜR KARIŞTIĞI NASIL ANLAŞILIR?

 

Cemalletin Küçük bugün yaşanan olayla ilgili olarak ise  “Biz buranın kayacağını söyledik. İki yıl önce daha küçük çaplı bir kayma olmuştu, bugün can kaybına neden olan daha büyük bir kayma oldu, ilerleyen zamanda daha büyükleri olacak” duyarısını yaptı. Benzer durumların başka madenlerde de yaşanacağını anlatan Küçük, “Burada ihmalle sınırlı bir durumdan öte, ihmali aşan bir durum var. Planlı programlı bir cinayet bu” dedi ve şu yorumu yaptı.

 

"Sürekli olan bir şeye kaza diyemezsin. Orada daha önce de yağmur sularından kaynaklanan bir kaçma söz konusu olmuştu. Şimdi de siyanür sızıntısı yaşandı. Şirket sızıntıyı kabul ediyor nötralizasyon yaptıklarını söylüyor. Nötralizasyon denilen şey, çeşitli kimyasallar kullanılarak siyanürün hidrojen siyanür olarak buharlaşmasını engellemeye dönük yapılan işlemdir. Siyanür solüsyonu doğrudan araziye akmıştır. Akan bu solüsyonu temizleyebilmek, onu nötralize edebilmek, hidrojen siyanür gazı olarak buharlaşıp ortaya çıkmaması için nötürleştirme işlemi yapmak için çeşitli kimyasallar kullanarak bazik yapmaya çalıştılar. Ama kimyasallığı ortadan kalkmamıştır ve herhangi bir şekilde bu araziye bulaşmıştır. Şimdi siz gidip 150 metre aşağıdan numune alırsanız siyanür bulamazsınız. Çünkü PH’sı 9,5 üzerinde olması lazım. 9,5’un üzerinde olmayan siyanür solüsyonu hidrojen siyanür olarak buharlaşır. Onun için uzak mesafelere gidene kadar sudan alınacak numunelerde esas sayıyı belirten siyanür miktarını belirlemek zordur. Siyanür bulabilmek için anında ya da kısa süre içerisinde sızıntı bölgesinden örnek alacaksınız, bazik ortamda taşıyıp laboratuvarlarda bakacaksınız. Onun için, “doğaya, suya, havaya karışmamış” iddiası bilimsel olarak geçerli değildir."

 


FETHİ YAVUZTÜRK




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —