Tarih: 05.07.2023 15:29

Urfa’dan Doğu Türkistan’daki Çin zulmüne tepki

Facebook Twitter Linked-in

STK’lar adına açıklama yapan İHH Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atilla, şunları söyledi:”Bugün 5 Temmuz. 2009 yılında, işçi olarak Urumçi’deki bir fabrikada çalışan iki Doğu Türkistanlı gencin linç edilerek öldürülmesinin ardından bilgi alma talebiyle valilik önünde toplanan kalabalığa ateş açılmasıyla başlayan Urumçi Katliamı’nın bugün yıl dönümü. Urumçi Katliamı’nda Çin Hükümetinin emriyle yüzlerce kişi öldürüldü, binlerce kişi yaralandı ve on binlerce kişi ise tutuklandı. Tutuklanan kişilerin büyük çoğunluğundan hâlâ haber alınamıyor.

Çin’de kanlı bir iç savaş sonucu iktidarı ele geçiren Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 1949 yılında işgal ettiği ve 1955 yılında Sincan Uygur Özerk Bölgesi adıyla tahakkümü altında tuttuğu Doğu Türkistan’da, insan hakları ihlalleri hayatın tüm alanlarında yoğun bir şekilde devam ediyor. Çin Hükümeti, sistematik asimilasyon, işçi programları ve zorunlu göç ve nüfus politikaları ile Doğu Türkistan’ın Müslüman nüfusunu azaltmaya çalışırken, Çinlilerin ev ve iş garantileriyle Doğu Türkistan’a göçleri teşvik edilmekte, demografik yapı tersine çevrilmeye çalışılmaktadır.

Çin, tüm uluslararası hukuk kurallarına aykırı bir şekilde asimilasyon ve soykırım politikalarına devam ediyor. Evrensel İnsan Hakları Bildirisi'nin maddelerine aykırı davranıyor. Yine BM tarafından kabul edilen Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin maddeleri arasında yer alan tüm soykırım fiillerini işliyor. Doğu Türkistan'da birçok alanda adım adım soykırım işliyor.

Doğu Türkistan’daki Çin zulmü yalnızca bu yapılanlarla da sınırlı değil elbette. Hayatın birçok alanında bu asimilasyon politikaları daha da artırılarak devam ettiriliyor.

Endişe ile söylüyoruz ki, İslâm dünyasının ve tüm insanlığın sırtını döndüğü Doğu Türkistan, eğer gündelik kazançlar ve reel politik kaygılarla unutulursa yarın yanında durulacak bir Doğu Türkistan olmayacak!

Çin’in Doğu Türkistan bölgesinde periyodik olarak devam ettirdiği zulmün arkasında yatan nedenlerin en önemlilerinden biri ise ekonomik çıkarlardır. 138 çeşit madenin çıkarıldığı Doğu Türkistan, özellikle petrol, doğalgaz, uranyum, altın, kömür gibi madenler açısından oldukça zengindir. Bölge aynı zamanda 8 ülkeyle var olan sınırları, Çin’in 2013 yılında ilan ettiği “Bir Kuşak Bir Yol” projesinin güzergâhında olması gibi nedenlerle ekonomik ve jeostratejik açıdan büyük öneme sahiptir.

Çin Hükümetinin Doğu Türkistan’daki sistematik hak ihlalleri, asla görmezden gelinemeyecek, vicdan sahibi herkesin karşısında durması gereken büyük zulümlerdir. Ne yazık ki, şu ana kadar ne Birleşmiş Milletler, ne İslâm İşbirliği Teşkilatı, ne de diğer uluslararası kurum ve kuruluşlar üzerlerine düşen görevleri yerine getirememiştir. Buradan açık bir şekilde çağrıda bulunuyoruz ve diyoruz ki, insanlık tarihi boyunca ne kadar zulüm ve zalim varsa hepsi tarihe kara birer leke olarak geçti. Ne kadar zulüm ve zalim destekçisi varsa, onlar da öyle. Gelin sizler bu zulümleri engellemek için adımlar atın! İnsan haklarına savaş açan, insanlık onurunu çiğneyen ve on yıllardır türlü zulümler işleyen Çin hükümetine gereken yaptırımları uygulayın.

Basın açıklamamız vesilesi ile Türkiye halkı olarak, 2009 Urumçi Katliamında ve yıllardır süren diğer saldırılarda hayatlarını kaybeden Doğu Türkistanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Doğu Türkistan’da zulüm bitene kadar, kardeşlerimizin yanında duracağımızı ve asla yalnız bırakmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.”


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —