Söz konusu olaya ilişkin Serkan Tanyıldız adlı bir sosyal medya kullanıcısı yaptığı paylaşımda, Şanlıurfa’nın en kapsamlı hastanesinin Anjiyografi Ünitesinde milyonlarca liralık vurgun yapıldığını iddia etti. Tanyıldız, devletin tasarrufa gittiği bu dönemde yaşanan vurgunun kabul edilemez olduğunu belirterek, "Hali hazırda Kamu’da tasarrufa giden Devletimizde yaşanan vurgunda umarım Devlet Büyüklerimiz gereğini yapar!" dedi.
Tanyıldız’ın konuya ilişkin paylaşımın tamamı şöyle:
MİLYONLARCA LİRALIK VURGUN!
Hali hazırda Kamu’da tasarrufa giden Devletimizde yaşanan vurgunda umarım Devlet Büyüklerimiz gereğini yapar!
Şanlıurfa’nın en kapsamlı hastanesinin Anjiyografi Ünitesinde personel, tekniker ve hekimlerden oluşan bir grubun büyük bir yolsuzluğa bulaştığı ortaya çıktı.
Hastane içinden giden bir ihbar sonucunda İl Sağlık Müdürlüğü gizli bir soruşturma yürüttü ve incelemeler derinleştikçe yolsuzluğun boyutunun daha da büyük olduğu ortaya çıktı.
Anjiyografi ünitesine giren her hastaya kullanılmayan ve değeri hasta başına en az 100.000₺yi bulan malzeme fatura edildiği, sonra bu malzemelerin depodan çalınarak özel hastanelere ve yurtdışına (Kuzey Irak) satıldığı tespit edildi.
Hastaneye gece vakti yapılan baskında gizli depolarda milyonlarca liralık malzemenin saklandığı, bu malzemelerin depo kayıtlarında görülmediği tespit edildi ve kayda alındı.
Bu malzemelerin bu olayla hiç ilgisi olmayan 30’a yakın doktorun hastalarının üzerine fatura edildiği, bu doktorların da mağdur olarak bireysel suç duyurularında bulunduğu öğrenildi.
Olayla ilgili şüphelilerden biri olan Başhekim Yardımcısı ve Kardiyoloji Birim Sorumlusu Uzm. Dr. Ö.F.Ç. , İl Sağlık Müdürlüğü tarafından görevden alınıp başka hastaneye görevlendirildi fakat Başhekim ve bazı siyasilerin araya girmesi sonrası görevden alınması iptal ettirildi, böyle büyük bir soruşturmada şüpheli olarak ifade vermiş birisi şu an göreve devam etmekte.
Başhekim Dr. E.S.Ş.’nın ise bu yolsuzluğu kapatmak için İl Sağlık Müdürlüğü’ne baskı yaptığı, milletvekillerini araya sokarak dosyanın kapatılmasını istediği öğrenildi. Hatta dosyaya bakan muhakkik defalarca tehtit edildi.
Ayrıca Başhekimin hastanede görev yapan ve bu soruşturmada bu yolsuzluğa karşı çıkan ve ifade veren hekim ve personele mobbing uyguladığı, sebepsiz yere görevden alıp görev yeri değişikliği yaptırdığı aktarıldı.
Şu anda siyasileri araya sokarak soruşturmanın kapatılması ve şüphelilerin hepsinin takipsizlik alması için var güçleriyle çalışmaktalar. Hastane hekimleri adlarını böyle bir yolsuzluğa bulaştıran bu zihniyetin yönetime devam etmesi halinde hastaneden ayrılacaklarını belirtmekte.
Zaten doktor eksikliği yaşan bir şehirde sırf birilerini korumak için tüm siyasilerin harekete geçmiş olması nasıl açıklanabilir?Hastanede çalışan hekim ve personeller İl sağlık müdürlüğünün yürüttüğü soruşturmanın baskıya uğramadan devam ettirilmesini, Başhekim’in soruşturma ile ilgili mobbinglerinin sona ermesini ve bu yolsuzluğa karışan tüm kişilerin hakettiği cezaların alınmasının sağlanmasını talep ettiklerini söylediler.BARAJ GAZETESİ
Tanyıldız’ın konuya ilişkin paylaşımın tamamı şöyle:
MİLYONLARCA LİRALIK VURGUN!
Hali hazırda Kamu’da tasarrufa giden Devletimizde yaşanan vurgunda umarım Devlet Büyüklerimiz gereğini yapar!
Şanlıurfa’nın en kapsamlı hastanesinin Anjiyografi Ünitesinde personel, tekniker ve hekimlerden oluşan bir grubun büyük bir yolsuzluğa bulaştığı ortaya çıktı.
Hastane içinden giden bir ihbar sonucunda İl Sağlık Müdürlüğü gizli bir soruşturma yürüttü ve incelemeler derinleştikçe yolsuzluğun boyutunun daha da büyük olduğu ortaya çıktı.
Anjiyografi ünitesine giren her hastaya kullanılmayan ve değeri hasta başına en az 100.000₺yi bulan malzeme fatura edildiği, sonra bu malzemelerin depodan çalınarak özel hastanelere ve yurtdışına (Kuzey Irak) satıldığı tespit edildi.
Hastaneye gece vakti yapılan baskında gizli depolarda milyonlarca liralık malzemenin saklandığı, bu malzemelerin depo kayıtlarında görülmediği tespit edildi ve kayda alındı.
Bu malzemelerin bu olayla hiç ilgisi olmayan 30’a yakın doktorun hastalarının üzerine fatura edildiği, bu doktorların da mağdur olarak bireysel suç duyurularında bulunduğu öğrenildi.
Olayla ilgili şüphelilerden biri olan Başhekim Yardımcısı ve Kardiyoloji Birim Sorumlusu Uzm. Dr. Ö.F.Ç. , İl Sağlık Müdürlüğü tarafından görevden alınıp başka hastaneye görevlendirildi fakat Başhekim ve bazı siyasilerin araya girmesi sonrası görevden alınması iptal ettirildi, böyle büyük bir soruşturmada şüpheli olarak ifade vermiş birisi şu an göreve devam etmekte.
Başhekim Dr. E.S.Ş.’nın ise bu yolsuzluğu kapatmak için İl Sağlık Müdürlüğü’ne baskı yaptığı, milletvekillerini araya sokarak dosyanın kapatılmasını istediği öğrenildi. Hatta dosyaya bakan muhakkik defalarca tehtit edildi.
Ayrıca Başhekimin hastanede görev yapan ve bu soruşturmada bu yolsuzluğa karşı çıkan ve ifade veren hekim ve personele mobbing uyguladığı, sebepsiz yere görevden alıp görev yeri değişikliği yaptırdığı aktarıldı.
Şu anda siyasileri araya sokarak soruşturmanın kapatılması ve şüphelilerin hepsinin takipsizlik alması için var güçleriyle çalışmaktalar. Hastane hekimleri adlarını böyle bir yolsuzluğa bulaştıran bu zihniyetin yönetime devam etmesi halinde hastaneden ayrılacaklarını belirtmekte.
Zaten doktor eksikliği yaşan bir şehirde sırf birilerini korumak için tüm siyasilerin harekete geçmiş olması nasıl açıklanabilir?Hastanede çalışan hekim ve personeller İl sağlık müdürlüğünün yürüttüğü soruşturmanın baskıya uğramadan devam ettirilmesini, Başhekim’in soruşturma ile ilgili mobbinglerinin sona ermesini ve bu yolsuzluğa karışan tüm kişilerin hakettiği cezaların alınmasının sağlanmasını talep ettiklerini söylediler.BARAJ GAZETESİ