Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Baklacı; yaz aylarında artış gösteren dış kulak yolu enfeksiyonları hakkında önemli bilgiler paylaştı. Baklacı, özellikle yüzücü kulağı olarak bilinen duruma dikkat çekti.
Doç. Dr. Baklacı, yaz aylarında dış kulak yolu enfeksiyonlarında artış olduğunu belirtti. Havuz ve deniz suyu, sık dış alma alışkanlıklara dikkat çeken Baklacı, "Yaz aylarında dış kulak yolu enfeksiyonu oranları artış göstermekte. Bunun nedenleri arasında daha çok havuz suyu, deniz suyu teması, sık duş alma alışkanlığı gibi aktiviteler yer almaktadır. Bu gibi durumlarda normalde olması gereken dış kulak neminden daha fazla neme maruz kalıyoruz. Mikropların da çoğalması için bir ortam hazırlamış oluyoruz. Bu durum da dış kulak yolu iltihaplarının artışına neden olmakta" dedi.
"Tekrarlama oranı daha fazla"
Baklacı, sık yüzmenin ve kirli su temasının enfeksiyon riskini artırdığını ifade etti. Baklacı, "Özellikle kirli su temasıyla birlikte dış kulak yolumuz patojenlere karşı bir yatkınlık kazanıyor. Sık yüzenlerde, işitme cihazı kullananlarda, dış kulak yolu egzaması gibi dış kulak yolu enfeksiyonları biraz daha ağır seyredebiliyor. Bunların kronik hale gelmesiyle birlikte yüzücü kulağı denilen tablo meydana geliyor. Bu tablo normal dış kulak yolu enfeksiyon iltihaplarına göre daha ağır ve uzun süre tedavi gerektiriyor. Tekrarlama oranı daha fazla oluyor" dedi.
"Uzman yardımı şart"
Dış kulak yoluna su veya yabancı cisim kaçması durumunda uzman yardımı alınmasının önemine değinen Baklacı, "Dış kulak yolumuza su veya yabancı cisim kaçtığında bunu travmatize etmeden veya kendi yöntemlerimizle çıkartmamız çok mümkün değil. Bu sebeple kulak burun boğaz uzmanına mutlaka görünmemiz gerekiyor. Daha steril şartlarda daha uzman tekniklerle giderilmesi gerekiyor. Aksi halde yabancı cisimler enfeksiyona neden olabilir veya yabancı cisim kulak zarına travma uygulanması halinde orta kulağa kaçabilir" şeklinde konuştu.
"Tedavi sürecinde hastaya sudan korunmayı öneriyoruz"
Enfeksiyon belirtileri ve tedavi süreci hakkında da bilgi veren Baklacı, "Dış kulak yolu enfeksiyonlarında semptomlar genellikle ağrı, kulak akıntısı, kulakta kaşıntı, kızarıklık ve kulakta dolgunluk gibi şikayetlerle hastanemize başvurmakta. Tedavi süreci şöyle; dış kulak yolumuza tatbik edeceğimiz antibiyotikler, ağrı kesiciler ve ödem damlaları, daha ağır olgularda ağızdan alınan ilaçlarla ve destek tedavileri uygulamaktayız. Bu süreçte hasta kesinlikle dış kulak yoluna travma uygulamamalı ve yine sudan korunmayı öneriyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Kirli suya maruz kalacağımız ortamlarda mutlaka kulak tıkaçları ile tıkamalıyız"
Kulak sağlığını korumak için alınması gereken önlemleri vurgulayan Baklacı, "Kirli suya maruz kaldıysak veya kirli suya maruz kalacağımız ortamlarda su aktiviteleri yapıyorsak mutlaka kulaklarımızı kulak tıkaçları ile tıkamalıyız. Travma uygulayacak hareketlerden kaçınmalıyız" ifadelerini kullandı.
İHA
Doç. Dr. Baklacı, yaz aylarında dış kulak yolu enfeksiyonlarında artış olduğunu belirtti. Havuz ve deniz suyu, sık dış alma alışkanlıklara dikkat çeken Baklacı, "Yaz aylarında dış kulak yolu enfeksiyonu oranları artış göstermekte. Bunun nedenleri arasında daha çok havuz suyu, deniz suyu teması, sık duş alma alışkanlığı gibi aktiviteler yer almaktadır. Bu gibi durumlarda normalde olması gereken dış kulak neminden daha fazla neme maruz kalıyoruz. Mikropların da çoğalması için bir ortam hazırlamış oluyoruz. Bu durum da dış kulak yolu iltihaplarının artışına neden olmakta" dedi.
"Tekrarlama oranı daha fazla"
Baklacı, sık yüzmenin ve kirli su temasının enfeksiyon riskini artırdığını ifade etti. Baklacı, "Özellikle kirli su temasıyla birlikte dış kulak yolumuz patojenlere karşı bir yatkınlık kazanıyor. Sık yüzenlerde, işitme cihazı kullananlarda, dış kulak yolu egzaması gibi dış kulak yolu enfeksiyonları biraz daha ağır seyredebiliyor. Bunların kronik hale gelmesiyle birlikte yüzücü kulağı denilen tablo meydana geliyor. Bu tablo normal dış kulak yolu enfeksiyon iltihaplarına göre daha ağır ve uzun süre tedavi gerektiriyor. Tekrarlama oranı daha fazla oluyor" dedi.
"Uzman yardımı şart"
Dış kulak yoluna su veya yabancı cisim kaçması durumunda uzman yardımı alınmasının önemine değinen Baklacı, "Dış kulak yolumuza su veya yabancı cisim kaçtığında bunu travmatize etmeden veya kendi yöntemlerimizle çıkartmamız çok mümkün değil. Bu sebeple kulak burun boğaz uzmanına mutlaka görünmemiz gerekiyor. Daha steril şartlarda daha uzman tekniklerle giderilmesi gerekiyor. Aksi halde yabancı cisimler enfeksiyona neden olabilir veya yabancı cisim kulak zarına travma uygulanması halinde orta kulağa kaçabilir" şeklinde konuştu.
"Tedavi sürecinde hastaya sudan korunmayı öneriyoruz"
Enfeksiyon belirtileri ve tedavi süreci hakkında da bilgi veren Baklacı, "Dış kulak yolu enfeksiyonlarında semptomlar genellikle ağrı, kulak akıntısı, kulakta kaşıntı, kızarıklık ve kulakta dolgunluk gibi şikayetlerle hastanemize başvurmakta. Tedavi süreci şöyle; dış kulak yolumuza tatbik edeceğimiz antibiyotikler, ağrı kesiciler ve ödem damlaları, daha ağır olgularda ağızdan alınan ilaçlarla ve destek tedavileri uygulamaktayız. Bu süreçte hasta kesinlikle dış kulak yoluna travma uygulamamalı ve yine sudan korunmayı öneriyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Kirli suya maruz kalacağımız ortamlarda mutlaka kulak tıkaçları ile tıkamalıyız"
Kulak sağlığını korumak için alınması gereken önlemleri vurgulayan Baklacı, "Kirli suya maruz kaldıysak veya kirli suya maruz kalacağımız ortamlarda su aktiviteleri yapıyorsak mutlaka kulaklarımızı kulak tıkaçları ile tıkamalıyız. Travma uygulayacak hareketlerden kaçınmalıyız" ifadelerini kullandı.
İHA