Prof. Dr. Mehmet Emre Taşçılar, “Erken ergenlik günümüzde adeta bir salgın hastalığı haline gelmiş durumdadır” dedi.
Son dönemde beslenme alışkanlıklarının değişmesi ile birlikte özellikle kız çocuklarında ergenlik yaşında düşüşler gözlemleniyor. Adeta salgın haline dönüşen erken ergenlik, küçük yaştan itibaren maruz kalınan plastikler, zirai ilaçlar, kozmetik ürünlerinin neden olduğu bilinirken paketli gıda tüketiminin de endişe verici bir tablo ortaya çıkardığı belirlendi.
Çocukların sıklıkla tükettikleri cips, kola, çikolata ve kek gibi gıdaların tatlandırılması, rengi, kokusu, lezzetini artırmak için ve raf ömrünün uzatılması için çeşitli miktarlarda emülgatör ilave edildiğini belirten Koru Hastanesi Çocuk Endokrinoloji bölümünden Prof. Dr. Mehmet Emre Taşçılar, paketli gıdaların içeriğine bu kimyasal maddelerin gerçek isimleri ile değil, “E-125, E-950” olarak kodlandığını kaydetti.
“Bu maddeler beyindeki ergenlik bölgesini etkileyerek ergenliği de tetikler”
Paketli gıdaların içeriğindeki kimyasal maddelerin vücutta östrojenik etki yaptığını aktaran Prof. Dr. Taşçılar, “Paketli gıdalarda, tatlandırmak için kullanılan aspartam, asesülfan, sakarin, gıda koruyucu olarak sodyum benzoat, potasyum benzoat, sodyum sitrat gibi maddeler kullanılmaktadır. Bu maddelere maruz kalma süresine, miktarına ve kişisel hassasiyete bağlı olarak da ergenlik belirtileri ortaya çıkmaktadır. Şimdi bu katkı maddeleri vücudumuza girdiği zaman östrojen benzeri bir etki yapmaktadır. Kız çocuklarında ergenliğin belirtileri meme dokusunun ortaya çıkmasıdır ya da tomurcuklanmadır. Çok erken yaşlarda östrojene maruz kalınmasıyla büyüme de bir hızlanma gözlenir. Yaşıtlarına göre bu çocuklar daha uzun boylu olurlar. Ancak bu yanıltıcı bir durumdur. Çünkü östrojen büyümeyi hızlandırdığı gibi kemiklerdeki büyüme plaklarında hızla kapatarak büyümenin erken sonlanmasına dolayısıyla boyda oluşacak bir kayba da sebep olur. Erken ergenlik aynı zamanda kız çocuklarında, psikolojik bir travmaya da yol açar. Erken ergenlik gibi bir problemle karşılaşmak istemiyorsak çocuklarımıza cips, çikolata, kola ve benzeri gıdalardan uzak tutmamız gerekir” ifadelerini kullandı.
Son dönemde tedavi için erken ergenliğe gelen çocuklarla sıklıkla karşılaştıklarını dile getiren Taşçılar, “Bunları sorguladığımızda hepsinin ortak yanı bu paketli gıdaları tüketiyor olmasıdır. Bunlara maruziyet son derece fazladır. Bunlar aynı zamanda bağımlılık da yapabilme özelliği vardır. Cazibesi çok yüksektir. Özel maddelerle tatlandırıldıkları ve lezzetlendirdikleri için çocuklar için çok cazip olmaktadır. Dolayısıyla bunlara alışan çocuklar bu gıdaları sürekli ve bol miktarda tüketme eğilimine girmektedirler. Ancak burada kişisel hassasiyet söz konusudur. Bunlara maruz kalma süresi ve miktarına göre de bu belirtiler değişik zamanlarda ortaya çıkabilmektedir” dedi.
“Bir kısmında bütün bu belirtilerin gerilediğini görüyoruz”
Katkı maddelerini tüketen çocuklarda bu ergenlik bulguların olduğunun görüldüğünü aktaran Prof. Dr. Taşçılar, ebeveynlere tüketilmemesi için uyarılardan bulunduklarını belirterek, “Paketli gıda tüketimini tamamen kestikten belli bir süre sonra bu hastaları kontrole çağırdığınızda bunların bir kısmında bütün bu belirtilerin gerilediğini görüyoruz. Ancak bir kısmında bu belirtiler gerilemiyor ve gerçek bir ergenliğe dönüşüyor ve bu durumda da bunları ilaçla baskılamak durumunda kalıyoruz. Çünkü çocukların yaşları ergenlik için çok erken olması bunları yine bir hormon vererek baskılamak durumunda kalıyoruz” diye konuştu.
“Erken ergenlik günümüzde adeta bir salgın hastalığı haline gelmiş durumdadır”
Çocukların paketli gıda tüketiminin ebeveynleri tarafından normal karşılandığına dikkat çeken Taşçılar, şu ifadelere yer verdi:
“Erken ergenlik günümüzde adeta bir salgın hastalığı haline gelmiş durumdadır. Buna sebep çevresel olarak maruz kaldığımız kimyasal maddelerdir. Bunlar plastiklerden kaynaklanabilir. Kozmetiklerden kaynaklanabilir, zirai ilaçlardan besinlere bulaşmış olan bu zirai ilaçlardan kaynaklanabilir ya da bizim özellikle çocukların devamlı tükettiği paketli gıdaların içindeki bu katkı maddelerinden kaynaklanmaktadır. Çünkü çevresel maruziyet çok fazladır. Bir de aileler artık bunu rasyonalize etmişlerdir, ‘Çocuktur, paketli gıda, çikolata, kola bunu tüketmesi gerekir’ gibi bir denklem ortaya çıkarmışlar. Bu tamamen yanlıştır. ‘Çocuktur, mutlaka bunları tüketecektir’ diye bir durum söz konusu değildir. Bir şekilde bunları tüketmenin mutlaka bir bedeli vardır ve bu bedeli aileler mutlaka ödüyorlar.”
İHA
