Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Murat Baloğlu, robotik diz ve kalça protezinin kullanım alanları hakkında bilgiler verdi.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Murat Baloğlu, yürüme sıkıntısı çeken hastaların robotik diz ve kalça protezi cerrahisi ile sağlığına kavuştuğunu belirterek, "Özellikle robotik protezlerin dizaynında mobil dediğimiz hareketli protezlerde hastanın namaz kılma anlamında bir engel durumu kalmıyor" dedi.
Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Murat Baloğlu, robotik diz ve kalça protezinin kullanım alanları hakkında bilgiler verdi.
Genelde protez kararı verdikleri yaşlı hastalarda kireçlenme, bir aşınma hastalığın gerektirdiği zamanlarda bu ameliyatları yapabildiklerinin altını çizen Baloğlu, “Ama bu illaki yaşlı hastalarda yapılacak diye bir şey yok, genç hasta gruplarında da romatizmal hastalıklara ya da kırıklara bağlı eğer protez devreye giriyorsa bu hastalara mutlaka bunu önermemiz gerekir” diye konuştu.
"Hastaya özel üretiliyor"
Protezin ağrılı bir işlemden önce uygulandığını dile getiren Baloğlu, “Kireçlenme dediğimiz durum olunca, iki kemik birbirine sürtüyor, hasta ayağa kalktığında, hatta sonraki dönemlerde istirahatte bile ağrıdan dolayı duramıyor. Bırakın yürümeyi normal istirahat ağrısı, gece ağrısı oluyor. Dolayısıyla bu hastalar bize, ‘Beni ameliyat edin’ diye geliyor. Çoğu hasta grubumuz böyle. Robotik protezler diğer protezlere göre şöyle bir farklılığı var; biz bu protezi hastaya özel ürettiriyoruz. Ameliyat öncesinde tomografi ve filmler sisteme yükleniyor. Sistem sayesinde protezler hastaya özel üretildiği için, kişiye özel olarak gelmiş oluyor. Bu protezi robotik yardımlı olarak ameliyatta hastaya uyguluyoruz. Bu işlem kabaca yarım saat 45 dakika sürüyor” dedi.
"Namazını rahatlıkla kılabiliyor"
Hastanın bir iki gün hastanede kaldıktan sonra yürür şekilde taburcu olduğunun altını çizen Baloğlu, “Bu ameliyatta daha az kesiden işlem yapıldığı hem de hastaya özel protez kullanıldığı için hata payımız neredeyse sıfır. Bu nedenle hasta da bir ay sonra geçirdiği bu işlemi neredeyse unutmuş olur.
Yürüme sıkıntısı çeken hasta rahatlıkla yürüyerek çıkıyor. Çünkü ağrı olmadığı zaman hasta zaten yürümek istiyor ve bunu biz de talep ediyoruz. Dolayısıyla bundan sonrasında, ‘aman yürüme üzerine basma’ demiyoruz. Tam yükle mobilize olur şekilde hasta gidebilir buradan. Özellikle namaz kılma noktasında zorlanan yaşlılarımızdan çok soru geliyor. Robotik protezlerin dizaynında mobil dediğimiz hareketli protezlerde namaz kılma anlamında bir engel durum yok. Biz bunu gerekli rehabilitasyon yapıldıktan sonra hasta sandalye ya da başka bir şey kullanmadan namazını kılabilir” ifadelerine yer verdi.
"Genç hastalarda da başarıyla uyguluyoruz"
“Buradaki en önemli faktörlerden biri genç hasta grubunda hangi protezi tercih edelim” sorusu olduğunu ifade eden Baloğlu, “Kalça protezlerinde ömrü daha uzun olması için bu robotik protezle birlikte, seramik protez tercih ediliyor. Dolayısıyla 20-25 seneden daha uzun süre gideceği için sağ kalım anlamında genç hastalarda özellikle bunu tercih etmemiz lazım. Kalça kırıklarında önceliğimiz protez olmaz. Protez bizim için özellikle kırık konuşuyorsak en son tercihtir. Eklemde son dönemde Kovid-19’dan sonra kemik erimesi hastalığını çok gördük. Dolayısıyla onlara uyguluyoruz ama kırıklarda ilk önceliğimiz bizim protez olmaz, daha çok kemiği kaynatmaya yönelik işlemler olacak” diye konuştu.
"55 yaşından sonra sık uyguluyoruz"
Robotik diz ve kalça protezinin son bir senedir dünyada popüler hale geldiğini aktaran Baloğlu, “Antalya’da biz bunu Memorial’de ilk defa biz uyguladık. Türkiye’de yaklaşık 6 aylık bir mazisi var. Robotik protez sayesinde ameliyat korkulacak bir halden neredeyse çıktı. Çünkü daha basit kesi ile hastanede az kalış sağlanıyor ve erken yük vermekle ilgili korkulacak bir durum yok. Bunun dışında da uzun bir sağ kalım vaat ettiğimiz için bu konuda hiçbir sıkıntı gelişmiyor. Normalde zaten bu protez grubunu 55 yaşından sonra sık uyguladığımız grup böyle yani hastanın kemik kalitesi ile ilgili ya da ek bir hastalığı yok ise biz bunu 80 yaşında 90 yaşında bile uygulayabiliriz böyle bir yaş sınırımız yok” açıklamasında bulundu.
İHA
