Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği Üyesi (ASYOD) Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, tütün ürünlerinin kullanımıyla ilgili olarak, "Ülkemizde 100 erkekten 45’i, 100 kadından ise 20’si sigara kullanıyor.
Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi (UASK) 2024, Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde gerçekleştirildi.
ASYOD Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, kongre çerçevesinde tütün kullanımı ve zararları noktasında açıklamalarda bulundu. Karalezli, tütün kullanımın son yıllarda artarak devam ettiğini söyledi. Tütün düzenlemelerinin ilk çıktığı 2008 yıllarında çok güzel bir düşüş ivmesi yakaladıklarını hatırlatan Karalezli, ama son yıllarda kontrollerdeki aksamayla tersine bir dönüşün olduğunu dile getirdi.
Tütün kullanımın üzerinde ciddi şekilde durulması gerektiğinin altını çizen Karalezli, “Diğer bağımlılıkların da biraz artması nedeniyle oraya yönlenme olmuş olabilir. Ama sonuç olarak bu durum tekrar ele alınacak. 100 erkekten 45’i, 100 kadından ise 20’si sigara kullanıyor. Bu da oldukça yüksek bir oran çıkıyor. Ne yazık ki sigaraya başlama yaşı da düştü. 100 kişiden 58’i 15 yaş civarında sigaraya başlıyor. Oysa ki biliyoruz 18 yaşın altındakilere sigara satışı yasak ama başlama yaşı 15” diye konuştu.
"Sigara fiyatı 200 TL olmalı"
Sigara fiyatlarının daha çok artması gerektiğine değinen Karalezli, “Fiyatların en azından 200 lira olması gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizde şu anda çok ucuz kaçtığını düşünüyorum. Sigara içenler bana kızacak ama tütün ürünlerinin hepsi tehlikelidir, tehlikesiz, zararsız diye bir ürünü yok. Buna elektronik sigara da dahil” dedi.
"Akciğerde hasara neden oluyor, kanser etkisi araştırılıyor"
Türkiye’de elektronik sigaranın satışının, pazarlamasının, her şeyinin yasak olduğuna vurgu yapan Karalezli, “Ama internet ortamından ulaşıp alınıyor ve zararsız olduğunu düşünülüyor. Halbuki zararlarını biz biliyoruz. Evali (elektronik sigara veya buharlaştırıcı ürünlerin kullanımıyla ilişkili akciğer yaralanması) diye bir hastalığa neden oluyor. Akciğerde hasara neden oluyor, sadece bununla kalmıyor. İlerideki kanser yapıcı etkisinin ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Çünkü kullanımı yeni. Elektronik sigarının da ileride kanser yapıcı etkisinin kaç yıl sonra çıkacağını bilmiyoruz. İçinde pek çok katkı maddesi var. Nikotin var, bağımlılık yapıyor zaten. Hem sigara içiyorlar, hem elektronik sigara içiyorlar. Yani iki ürünü birden kullanıyorlar. Gençler buna puff diyorlar, okullarda yaygın olarak internet ortamından elde etmiş ve kullanmış çocuklar olduğunu biliyoruz. Ve bunların da sigaraya başlama oranlarını artırıyor ne yazık ki. Çünkü içindeki nikotin bağımlılık yapıcı bir madde. Çocukların beyin gelişimi 26 yaşına kadar devam ediyor. Eğer siz 13-15 yaşındaki çocuklara nikotin verirseniz sigara içme bağımlılığına devam edecekler” ifadelerine yer verdi.
"Kadın ve çocuklar hedef"
Potansiyel olarak gençler ve kadınların tercih edildiğine değinen Karalezli, "Çünkü gençler potansiyel müşteri, 15 yaşında başlarsa 60 yaşına kadar sigara içecek. Kadınlar da örnek olacaklar. Ailelerine, çocuklarına örnek olacaklar. Kadınların ve çocukların içmesi, müşterilerinin daha çok artması açısından önemli” dedi.
"Elektronik sigara masum değil"
Tütün ürünlerinin tepeden tırnağa bütün organları etkilediğinin altını çizen Karalezli, “Hiperaktiviteye bile neden oluyor. Yeni bir şey yok ama üzerine evaliyle birlikte farklı bir şey eklendi. Bu elektronik sigaraya dönecek olursak tekrar bir buhar çekiyorsunuz akciğerinize. O buharı yapan şey bu sahne ışıklarını oluşturan propilen glikol, dediğimiz madde. Bir konsere gittiğimizde sahne ışığı geldiğinde o koku çektiğinizde öksürük hissi geliyor değil mi? Bunu akciğerlerine alıyor insanlar. Gliserin var, bu da ikisi birleşince bir kanserojen ortaya çıkarıyor formaldehit diye. 3 mililitrelik bir sıvıda 50 tane sigaradan, aldığınız kadar formaldehit almıyorsunuz, 50 sigara kadar alıyorsunuz. Masum gibi görünüyor. İnsanlar bunu zararsız diye tercih ediyorlar. Her türlü hastalığın televizyonlarda anlatımını yapıyoruz. Bütün estetikleri öğrendik, dolguları öğrendik ama tütünün zararlarıyla ilgili oturup da doğru düzgün konuşulan bir program var mı? Yok. Az zararlı olması, zararsız olduğu anlamı çıkarmaz” açıklamasında bulundu.
İHA
