Ramazan ayında maneviyat duygularının yüksek olduğu son günlerde Urfalı vatandaşlar kutsal mekânlara adeta akın ediyorlar. Şanlıurfa’da yaşadığı rivayet edilen ve sabrın timsali olan Hz Eyüp Peygamberin makamı son günlerde adeta ziyaretçi akınına uğradı.
Ramazan ayında kutsal mekanların kendilerine daha farklı bir huzur verdiğini belirten Şanlıurfalı vatandaşlar, Urfa’nın peygamberler şehri olmasının bu maneviyatta oldukça etkili olduğuna dikkat çekerek özellikle Ramazan ayında kutsal mekanları ziyaret etmenin huzurunu yaşadıklarını dile getirdiler.
Sabrın dünyadaki en büyük örneği olarak bilinen Eyüp Peygamberin çile çektiği mağarada dua ederek aynı sabrı istediklerini söyleyen vatandaşlar; “11 ayın sultanı Ramazan ayında Şanlıurfa’da bulunan kutsal mekanları ziyaret ederek Yüce Allahtan bizleri selamete erdirmesi için büyük zatların yüzü suyu hürmetine dualar ederiz. Bilindiği gibi HZ Eyüp sabrıyla şeytanı yenmiş ve Yüce Allah’ın peygamberlikle taçlandırdığı bir kul olmuş.
Bizlerde özellikle onun sabrının feyzini almak için yaşadığına rivayet edilen makamını ziyaret ederek dualar yapıyoruz. Bu sayede huzura erdiğimizi adeta hissediyoruz. Sadece biz Urfalılar değil, ülke genelinde de HZ Eyüp peygamberin makamını ziyaret edenlerde oluyor ve Ramazan ayında özellikle geceleri bu kutsal mekan dolup taşıyor.” şeklinde konuştular.
HZ Eyüp;
Eyübiye kaymakamlığının resmi internet sayfasında bulunan bilgilerde HZ Eyüp şu şekilde anlatılmış; “"Cenab-ı Hakk, yöre insanları arasında seçkin bir kulu olan Hz. Eyyûb’u peygamberlikle görevlendirir. O’nu ve ailesini maddi ve manevi bakımdan çok zenginleştirir. O’na birçok evlat verir, malına, davarlarına bereket girer.
Birçok köyü, bu köylerde bereketli toprakları ve sürülerce davarı olur. Böylece bölgenin hatırı sayılır zenginlerinden biri olur. Allah’u Teala, O’nu imtihan için, önce malını ve davarlarını, sonra tüm evlatlarını elinden alır. Varlıklar içerisinden yokluklar içerisine, sefil bir hayata sürüklenir. O ise “Veren Allah, alan Allah” diyerek, isyana, hüzne girmeden haline şükrederek sabreder. Sarsılmaz bir imanla metanetini kaybetmez, ibadetine devam eder.
İhtiyarlık çağında ağır bir hastalığa tutulur. Her tarafı yara bere içinde kalır. Çevresindeki uzak, yakın akrabaları bulaşıcı bir hastalığa tutulduğuna kani olup, onu bir bir terk ederler. Böylesi bir durumda, şeytanın musallat olup kalbine vesvese koymak istemesi bu yüce insanı asla sarsmaz. İbadetinden ve zikrinden alıkoyamaz.
Vücudunun her tarafı yara bere içerisinde olduğundan vücudunu kurt kaplar. Ne zaman ki kurtlar kalbine sirayet etmeye çalışınca bu Azîz Peygamber Allah’u Teâla’ya sığınarak dua eder. Cenâb-ı Hakk, sevgili kulu Hz. Eyyûb’un duasını kabul eder. Topuğunu yere vurmasını, çıkacak olan su ile yıkanmasını ve bu soğuk suyu içmesini emr eyler. Hz. Eyyûb emr-i İlâhî’yi yerine getirir ve topuğunu yere vurur, mucizevi soğuk bir su fışkırır. Hz. Eyyûb bu serin sudan yıkanıp içerek vücudunun hem içini, hem dışını onunla temizler. Böylece hastalıklardan kurtulur."
Yorumlar
Kalan Karakter: