Tercüme ettiği sayısız eser bulunan Urfa tarih araştırmacısı Selahattin Eyyubi Güler, devasa boyuttaki havuzdan dolayı halk arasında buraya “Devlerin yıkandığı kap” anlamında “Devteşti” isminin yıllardır yanlışlıkla 'Devteyşti' olarak yazıldığını belirtti.
Güler, Urfa’nın kuzeybatısında Açıksu yolunun solunda, Külaflı Tepesi ile Süleyman Pınarı arasında, 23 m çapında, 7 m derinliğinde taştan örülmüş havuz şeklindeki yapının tarihini şöyle anlatıyor:
''Bizans dönemi yapısı olduğu tahmin edilmektedir. Güney tarafında içine inilip su almak için birkaç basamak merdiven bulunur. Havuzun devasa boyutta oluşundan dolayı, halk arasında buraya “Devlerin yıkandığı kap” anlamında “Dev Teşti” ismi verilmiştir.
1980’li yıllara kadar mevsimine göre 1-1,5 m su bulunur ve yaz mevsiminde sıcaktan bunalan gençler, serinlemek amacıyla havuza yukarıdan atlayarak yüzerlerdi. İyi yüzme bilmeyen birkaç kişinin burada boğulup ölmesi üzerine, suyun içinde bir yılanın bulunduğuna dair bir söylenti de çıkarılmıştı. Son yıllarda buradaki su kaynağı çok azaldı. Günümüzde çevresi imara açılmış olup yapılarla çevrelenmiştir ve Devteşti Mahallesi adıyla meskûn mahaldir. Devteşti’nin suyu kurumuş olup güvenlik yönünden etrafı tel örgülerle çevrilmiştir.
1852 yılında Urfa’yı gezen İngiliz misyoner papaz ve gezgin G.P.Badger, yayınladığı kitabında buradan şöyle bahsetmiştir:
“Üzüm bağları arasındaki yürüyüşümüzün sonunda kentin kuzeybatısında güzel bir bahçeye geldik. Müslümanlarca Süleyman Pınarı diye anılan, Hıristiyanların Aziz Thaddeus’un ilk Hıristiyan olanları vaftiz ettiği kaynak olduğuna inandıkları yuvarlak çeşme buradadır.”
Havuzun bulunduğu yerleşim alanı "Devteşti Mahallesi" adıyla tanınır. Ne yazık ki bu isim yanlışlıkla "Devteyşti" olarak yazılmaktadır.''
Yorumlar
Kalan Karakter: